6 ay öncesinden yazıyorum. Var saydığım günleri yokluğuna katarsak belki hesaplanmaz, ama hesaba katılır bir değer çıkartıyorum. Ruhumu tutsaklaştıran bir ses tınısı; bu zamana kadar hep duygularım ve düşüncelerim arasında kaldım. Bundandır bu hallerim sevgilim. Çok patavatsızım biliyorum, öfkeyle başladığım şu satırların sonunda bile tekrar tekrar seni kusuyorum. Senin adına çok şey yazarım ben daha, fiyakalı bir ihbar konusu bile çıkartırım ben bu hikayeden. Her şeyi oldururum da bir senle oldurtamam. Onu bunu bir kenara bırak da ismine bile ağlayışıma yanarım...
Ben buyum. Kenar mahallede büyümüş, İllegale bağışıklık kazanmış, Ucuz biralar içmekten keyif almış, Kalem gibi cigara saran, Kravatlı abilerden pek hoşlanmayan, Sokaklardan korkmayan, Ve memurları yürüyüşünden tanıyan.. Ben buyum. Karanlıktan korktuğu için ışıkları kapatan, Kapılmayan telaşına gördüğü kanın, Hem suça meyilli, hem sabıkasız. Ben buyum. İstiklal Cadde'sinde kollarını açıp İsa'lığını ilan eden, Paçalarının çamura bulaşmışlığını seven, Uykusuzluktan kızaran gözlerine aldırış etmeyen, Plansız, Kuralsız.. Kendi başına bir savaşım ben. Solcu eylemiyim. Direnişim. Tanrı'nın bu dünyaya attığı en cesur kazığım. Uçurum çiçeklerini severim, Kapitalist gelir bana kırmızı güller. Orkideler orospulara armağan edilmeli.. Ve intihar edenlerin mezarı başında ceket iliklenmeli.. Ben buyum. Babası tarafından terkedilmiş, Hep terkedilmiş, Cinayetler düşlemiş, Bıçaklar bilemiş.. Bağımsız bağımlı. Hep az konuşmuş, Genelde kaçak.. Umursamaz sa...
Yorumlar
Yorum Gönder