Renksiz bir gün... Ve beynimizi parselleyen bir rüzgar... Tüm üşüdüklerimizi hatırlatan bir soğuk...
Sanırım şuan size merhaba, günaydın tarzı birşeyler söylemem gerek;
-Selam.
-Selam.
İskandinav efsanesi gibi bir adam...
Gökyüzü hâlâ yüksek ve mağrur, beyaza çalan bir mavi...
Fazla vaktim de kalmadı;
-Artık ifadem alınmalı.
-Artık ifadem alınmalı.
"Yokluğunda çok kitap okudum" diyebilmeli...
Ah bana olan o aşka çalan sinirini, bunlar hep sırf sevinesin diye seni bir kez olsun elinden tutup parka götüremediğimden olmalı.
Yorumlar
Yorum Gönder